Kendimi eski üniversite öğrencilerimden biriyle sevişirken hayal bile edemezdim; bu gerçekten çılgınca aslında. Onu neredeyse iki yıldır görmedim ve bu kadar uzun bir sürede ne kadar çok şey başardığına hayret ediyorum. Sadece akademik becerilerinden bahsetmiyorum; ayrıca yatağının üstünde beni baştan çıkarma ve okşama yeteneğinden de bahsediyorum.

Kaçamak ama baştan çıkarıcı düşünceler düşünmek

Numarasını verdi ve bu gece onu aramamı söyledi. Tonu oldukça küstahtı ve beni biraz rahatsız etti, ama onda gözlerimi ondan ayırmamı imkansız kılan bir şey vardı.

2 saat önce, masamda oturuyordum ve tek başıma bir şişe Merlot içtim, çünkü yalnız bir aptalım. Midemde ateşlenip numarasını çevirmem için cesaret toplamam 3 kadeh sürdü.

2 zilden sonra telefonunu açtı ve alçak ama cüretkar bir sesle benimle konuştu. Bana konuşurken sanki viski içip sigara içiyormuş gibi geliyordu. Aman Tanrım, beni çok tahrik etti.

Bana fısıldadığında erotik bir transa girmekten kendimi alamıyordum. Midemden gelen cesaret dudaklarımdan döküldü ve ona gece onun evinde kalacağımı kesin bir şekilde söyledim.

Ona ayrıca bazı ‘malzemeler’ getireceğimi söyledim, ancak bana onları geride bırakmamı emretti, çünkü beni kendi suyuma batırmanın yollarını bulacağını söyledi. Birkaç dakika boyunca, zihnim şu gibi önemsiz düşüncelerle doldu:

‘Ne giymeliyim?’

‘Siyah iç çamaşırımı mı giysem?’

‘Ya vücudumu beğenmezse?’

Aman Tanrım. 20 yaşında bir adam yüzünden soğukkanlılığımı kaybeden 30 yaşında bir kadınım, bu adam eskiden altıncı sınıfta öğrenciydi. Tüm bu çile bana şunu düşündürüyor: Eğer şimdi beni görmek istiyorsa, üniversitedeyken de beni görmek istemiş olabilir mi?

Garip hissettim… ama iyi anlamda. Aslında, bir kez daha sevişmenin heyecanını deneyimleme fırsatı verildiği için çok mutlu hissettim. Kendi kendime düşündüm… bu gece siyah iç çamaşırlarımı giyeceğim.

Odasında tutku gecesi

İşte buradayım. O önümde soyunurken yatağında oturuyorum. Kot pantolonunun fermuarını açarken alt dudağını ısırıyor ve görkemli erkekliğini bana gösteriyor.

Kızarmaktan kendimi alamadım; uzun zamandır ilk defa yakından titreşen bir penis görüyorum. Masum ve sakin bir şekilde yatağında oturmaya devam ederken, o bana doğru sürünüyor ve sıcak penisini dudaklarıma yaklaştırarak üzerime çıkıyor.

Bana büyük, cam gibi gözleriyle bakıyor ve bu beni daha da transa düşürüyor. Yavaşça, şaftını boğazımdan aşağı kaydırmasına izin veriyorum ve ağzımın içinde ne kadar sıcak olduğunu hissediyorum.

İnlemesi ve sızlanması ağzından çıkan her homurtuyla pantolonumu ıslatıyordu. Karnında çok fazla ateş olan biri tarafından harap edilmek gerçekten iyi hissettiriyor. Daha fazla bekleyemem.

Onu göğsümden nazikçe itiyorum ve kıçımın muhteşem bir görüntüsünü elde edebilmesi için dönüyorum; ilgiye ihtiyacı var. Her iki kıç yanağımdan da tutunuyor ve dudaklarını çıkış deliğimin etrafına sarıyor; bu daha önce hiç deneyimlemediğim bir şey.

Dilinin verdiği birkaç dakikalık zevkten sonra, sakin ve rahat kalmam için kulağıma fısıldıyor, ardından aletini içime sokuyor. Şu anda yaşadığım aşırı zevkten bayılacak gibi hissediyorum. Aletini birkaç dakika içimde bıraktıktan sonra, yavaşça ileri geri hareket etmeye başlıyor.

İnlemelerim, suyla doldurulan bir tank gibi odayı dolduruyor. Harika hissettiriyor. Kendimi canlı hissediyorum. Ama his, o içime boşaldığında sona eriyor. Enerjisini çok hızlı tüketti. Harika. Ama, yavaş yavaş gövdesini sırtıma yaslıyor ve göğüslerimi yastık gibi kavrıyor, sonra kulağıma eğilip fısıldıyor:

‘Seninle işim henüz bitmedi.’